ARŞİV

Dünyanın Durumu 2017 - Yeryüzü Eğitiminin Ana İlkeleri ile Gezegen Ölçeğinde Eğitim Reformu

Dünyanın Durumu 2017 eğitimin, özellikle örgün eğitimin, öğrencileri değişen gezegendeki hayata hazırlamak için nasıl evrimleşmeye ihtiyaç duyduğunu inceliyor.

  • 20.02.2023

İnsanlık olarak son yüzyılda gelişim anlamında pek çok ilerleme sağladığımızı düşünürken dünyayla olan bağımız gittikçe kopmakta. İnsanların gelecekte de gelişimlerini sürdürebilmeleri için, eğitimi sistemsel olarak yeniden düşünmemiz, öğrencilerin hızlı ekolojik değişimlerden geçen gezegende hayatta kalabilmeleri için en yararlı olacak bilgileri öğrenmelerine yardımcı olmamız gerekiyor.

TEMA Vakfı ve İş Bankası Kültür Yayınları ortaklığında basılan Dünyanın Durumu 2017 Yeryüzü Eğitimi: Değişen Gezegende Eğitimi Yeniden Düşünmek; çocukların ve gençlerin günümüzdeki gerçekliğe eleştirel yaklaşmalarının ve içinde bulunduğumuz çevresel problemleri dönüştürecek, çözüm bulacak motivasyon ve ekolojik okuryazarlığa da ulaşmalarının önemli olduğunu vurguluyor. Bunun için öğretmenlerimizin rehberliği ile çocukların ve gençlerin yeni yetkinlikler kazanmaları, doğada zaman geçirmeleri, doğa hakkında bildikleri ve deneyimledikleri anları çoğaltmaları da oldukça önem kazanıyor. 

Önümüzdeki yıllarda çocukların ve gençlerin gelecek hakkında eleştirel ve yaratıcı düşünmeyi öğrenmeleri, yeryüzüyle daha güçlü bağlar kurmaları ve cesur liderler olmaları için onları destekleyecek öğretmenlere büyük bir sorumluluk düşüyor. Bu sorumluluğu paylaşmak ve öğretmenlere bu anlamda destek sunmak için Dünyanın Durumu 2017 Yeryüzü Eğitimi: Değişen Gezegende Eğitimi Yeniden Düşünmek isimli kaynaktan yararlanarak yazılar derledik. Gezegenimiz hızla değişiyor. Bu değişimleri anlamak, bakış açımızı dönüştürmek ve harekete geçmek artık çok daha önemli ve öncelikli bir hâl alıyor.Bu yazı dizisiyle tüm öğretmenlere farklı bakış açıları kazandırmayı ve birlikte eğitimi yeniden düşünmeyi umuyoruz. 

Yeryüzü Eğitimi: Değişen Gezegende Eğitimi Yeniden Düşünmek

Worldwatch Enstitüsü kıdemli üyesi ve Dünyanın Durumu 2017 ve Yeryüzü Eğitimi Projesi müdürü olan Erik Assadourian kitapta eğitimi sistemsel olarak yeniden düşünmemiz gerektiğini, yeni eğitim sisteminin son yıllarda hızla gelişen ekolojik değişimleri içeren, öğrencilerin bu değişimlere göre nasıl hareket edebileceğine dair becerilerini destekleyen bir kapsamda olması gerektiğini ifade ediyor. Ardından “Eğitim ne içindir?” sorusunu öncelikle bize sorarak şöyle devam ediyor: 

Eğitim -öğrenmeyi kolaylaştırma süreci olacak- daha insan bile olmadığımız dönemlerden beri insan topluluklarının ayrılmaz bir parçasıydı. Ne de olsa, insanlar bilgiyi bir bireyden diğerine ileten tek tür değil. Örneğin hem şempanzeler hem de yunuslar, genç nesillerine kendi topluluk ve sürülerine ait yem arama ve avlanma tekniklerini öğretiyorlar. Öğrenme çok çeşitli türlerde, hatta bitki ve bakterilerde bile gözleniyor. Öğrenme, temel olarak canlı olmanın doğal bir parçası olduğundan -ve hayatta kalma şansını artırdığından- eğitimin rolü hem öğrenen birey hem de bu bireyin parçası olduğu sosyal grup (ve tür) için hayatta kalmayı kolaylaştırıyor olabilir. 

İnsanların gelecekte de gelişimlerini sürdürebilmeleri için, eğitimi sistemsel olarak yeniden düşünmemiz, öğrencilerin hızlı ekolojik değişimlerden geçen gezegende hayatta kalabilmeleri için en yararlı olacak bilgileri öğrenmelerine yardımcı olmamız gerekir. 

Dünyanın Durumu 2017 eğitimin -özellikle örgün eğitimin- öğrencileri değişen gezegendeki hayata hazırlamak için nasıl evrimleşmeye ihtiyaç duyduğunu inceliyor. Bu yeni “Yeryüzü Eğitimi” bağlamında, temel okuma yazma, matematiksel beceri, çokdillilik gibi bazı öncelikler fazla değişmeyecek ve bu beceriler gelecekte de günümüzdeki kadar önemli olmaya devam edeceklerdir. Ancak aynı zamanda, ekolojik okuryazarlık, ahlak eğitimi, sistemsel ve eleştirel düşünme gibi birçok yeni eğitsel öncelik de ortaya çıkmak zorundadır. Bu ve benzer ana beceriler olmadan, bugünün gençliği değişen gezegene uyum sağlama ve sürdürülebilir bir toplum inşa etme gibi zorlu görevler karşısında yetersiz donanıma sahip olacaktır. 

Gezegen Ölçeğinde Eğitim Reformu 

Ne yazık ki, bugün okullardaki eğitim, bizleri bekleyen devasa değişimi görmezden gelme ve bu değişiklikleri yavaşlatmak veya onlarla başa çıkmak için hazırlığa yönelik çok az şey önerme eğiliminde. Daha da beteri, birçok insan okulların “çocukları çalışan ve tüketen bireyler olmak üzere eğitmek” için tasarlandıklarını iddia ediyor ancak bu da mevcut sorunlarımızı daha da artırıyor. Bu, aslında çoğu öğrencinin yetiştiği yerlerde tüketiciliğin en baskın kültürel bağlam olduğu düşünülünce, bir sürpriz de değil. Bu gerçeklik için onları sosyalleştirmek eğitimin “doğal” rolü olabilir, uzun dönem için uygun olmasa da. 

Özellikle eğitimi öğrencilere mevcut gerçekliklerin dışına cesurca çıkmaya ve insanların bu gezegende sürdürülebilir bir yaşam sürmek için gereken sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel değişime kendilerini adamaya istekli sürdürülebilirlik öncüleri olmayı öğretmen üzere yeniden tasarlamaya ihtiyacımız var. En az bu kadar önemli, eğitimin gelecekteki kaçınılmaz değişimler için öğrencileri, onlara çeşitli yaşam becerileri (özellikle tüketici kültürü son yaklaşırken daha da değerlenecek beceriler) ve daha çalkantılı ve çatışma dolu bir gelecekte ruh sağlıklarını korumaları için gerekli sosyal ve duygusal öğrenme ile baş etme becerileri daha dayanıklı ve dirençli hale getirme zorunluluğudur. Tercihen, okul günündeki sınırlı saatler göz önünde tutulduğunda, müfredat sürdürülebilirlik ve dayanıklılık için eğitimi ön plana çıkaran dersler ve projeler etrafında kurgulanmalıdır.


Şekil 1.1. Önümüzdeki Zorluklar için Eğitimin Optimize Edilmesi  

Yeryüzü Eğitiminin Ana İlkeleri 

İnsanlığın önümüzdeki yüzyılda ayakta kalabilmesi için, okullarımızın gezegende hayatta kalmamızı sağlayacak yeni birtakım yetkinlikleri öne çıkarmaları lazım. Yeryüzü eğitiminin bu merkezi ilkeleri, birbirleri üzerine (ve bütün dayanıklı yapılarda olduğu gibi birbirleriyle de sıkı bağlantıda işleyerek) inşa etmemiz gereken altı geniş öğretiden oluşuyor. 

Şekil 1-2. Yeryüzü Eğitimi Ana İlkeleri  


1. İlke: Yeryüzüne Bağımlılık 

Yeryüzü esaslı eğitim piramidinin temelinde insanlığın bir tür ve medeniyet olarak (her türlü kültürel varyasyonunda) tamamen yeryüzüne bağımlı olduğu yatar. Bu ders, sanki modern dönemde birçok insan tarafından unutulmuş gibi gözüküyor. Bu anlayış ve beraberinde getirdiği alçakgönüllülük ve saygı (hem mutluluktan hem de korkudan kaynaklı) çok önemli, çünkü bu temel olmadan hem piramit hem eğitim kurumu hem de insan medeniyeti çökecektir.

2. İlke: Karşılıklı Bağlılık 

Gelecekte karşılaşacağımız birçok zorluğun giderek baskı altına giren kaynak ve ekosistem hizmetlerinin adil dağılımını merkeze alacağı düşünüldüğünde, eğitimin, kültür, mezhep, renk, cinsel yönelimde farklılıklara rağmen diğer insanlarla olan bağlılığımızı daha derinden anlamamızı sağlaması lazım. Bağlılık sayısız yolla öğretilebilir, ancak üç bileşeni temeldir.

İlk olarak, ahlar veya “karakter” eğitimin merkezinde olmalıdır.

İkincisi, okullar sosyal ve duygusal öğrenme becerilerini öğretmeli ki öğrenciler zor engellerle karşılaştıklarında empati, farkındalık; başkalarının duygularını tanıma, anlama ve yapıcı olarak başa çıkma gibi yetenekler ve dayanıklılık geliştirebilmeli.

Son olarak, bağlılığın önemli bir parçası da saygılı ve barış içinde yaşayabilmektir.

3. İlke: Yaratıcılık 

Bizi bekleyen sorunlar karmaşık olacağından ve çözüm için taze fikirler gerektiğinden, eğitimde yaratıcılık da önceliklendirilmelidir. Bu yaratıcılığı geliştirmekte anahtar rol oyundadır. 

Oyun uzmanı David Whitebread “Eğer oyunun önemini tanımaz ve hem evlerde hem de eğitim sisteminde doğal ve uyumlu oyunculuğu destekleyen ve besleyen ilgili yasal düzenlemelere gitmezsek, çocuklarımızın geleceğini ve 21. yüzyılda insan türünü bekleyen birçok zorlukla başa çıkma yeteneklerini riske atarız.” diye uyarıyor.

4. İlke Derin Öğrenme 

Yaratıcılık kadar, yapay zeka alanında derin öğrenme olarak bilinen “nasıl öğreneceğini öğrenme” yetisini geliştirmek de önemlidir. 

Derin öğrenmenin temellerinden biri sistemsel düşünmedir. Dünyanın birbiriyle bağlantılı ve birbiri içine geçmiş sistemlerden oluştuğu ve bu sistemlerin çoğunun benzer kuralları izlediğini anlamak, önümüzdeki zorlukları anlamak için anahtardır.

5. İlke: Yaşam Becerileri

Yaşam becerileri, eleştirel düşünme, sosyal ve duygusal zeka ile yaratıcılığın birleşimini gerektirir. Yaşam becerileri, pişirme ve bahçecilik gibi hayatta kalmak için gerekli temel yetenekleri, kapsamlı bir cinsellik eğitimini ve mesleki eğitim gibi çok çeşitli yeterlilikleri kapsar.

6. İlke: Yeryüzü Merkezli Liderlik 

Yeryüzü merkezli liderlik eğitimi, öğrencilerin sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek ve insanlığın yaklaşan değişimlerle başa çıkmasına yardımcı olacak, saygılı dünya vatandaşları olmaları için gereken güç ve cesareti sağlayacak eğitimin tam olarak hayata geçirilmesidir. 


Yorumunuzu eklemek için giriş yapın

ADRES

TEMA Vakfı Halaskargazi Mah. Halaskargazi Cad.
No:22 Kat:5-6-7-8 Pk:34371 Şişli / İstanbul

© 2023 TEMA
Bu portal, Millî Eğitim Bakanlığı iş birliği ile TEMA Vakfı tarafından hazırlanmıştır. Portaldaki tüm içerik TEMA Vakfı tarafından oluşturulmuş olup tüm hakları TEMA Vakfı’na aittir.
Kopyalanamaz, çoğaltılamaz, içerikten bölümler hak sahibinin izni olmaksızın kullanılamaz.